Artısı ve eksisiyle tartışılan Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini elektriğe çevirmek amacıyla 2000’li yıllarda uygulamaya başlanan YEKDEM’de süre 1 Ocak 2021’den itibaren 6 ay daha uzatıldı. Süre uzatımından önce farklı kesimler, farklı taleplerde bulunmuştu. Örneğin elektrik kullanımı fazla olan sanayiciler, YEKDEM’in getirdiği maliyetnedeniyle sistemin evrilmesi gerektiğini söylerken enerji sektörü yatırımcıları da büyümek için sistemin devamından yanaydı. Çünkü bir yandan YEKDEM sayesinde HES, güneş, rüzgar, jeotermal alanlarında yatırım artarken bir yandan da sistem maliyetleri şişirdi. YEKDEM’in başlangıcından bugüne kadar neler getirip götürdüğünün envanterini çıkardık…
Türkiye; güneş, su, rüzgar ve jeotermal gibi yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimi içindeki payını artırmak, doğal gaza bağımlılığı azaltmak için 2000’li yıllarda yasal bir düzenleme yaptı. Bu amaçla Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) devreye alındı. YEKDEM kapsamındaki tesislerin ürettiği elektriğin kilovatsaatine, rüzgar ve hidroelektrik için 7.3, jeotermal için 10.5, biyokütle ve güneş için 13.3 dolar/sent alım garantisi verildi. Yatırımda, yerli payına koşut olarak garantiye konu fiyatların da artışı öngörüldü. Dolar üzerinden alım garantisi verildiği için yenilenebilir enerji yatırımları ve bu kaynaklardan elektrik üretimi hıza arttı.
Yasaya göre, söz konusu tesislerin, elektrik alım garantisi yoluyla işletmeye girdiği tarihten başlayarak 10 yıl boyunca desteklenmesini öngören uygulama, 31 Aralık 2020 tarihinde doluyordu. Bu
süre, 1 Ocak’tan başlayarak 6 ay uzatıldı. Peki neden? Uzatma işleminde, koronavirüs salgını nedeniyle yatırımlarda görülen gecikmenin etkili olduğu biliniyor. Çünkü pandemi döneminde planlanan yatırımların birçoğu askıya alındı, elektrik talebinde düşüş yaşandı. Bu da yatırımcıların olumsuz etkilenmesine yol açtı.
Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz.
