10.5 C
Ankara
Friday, March 24, 2023
spot_img

Avrupa ve Türkiye’de Elektrik Piyasalarının Geleceği-The Future of the Electricity Market in Europe and Turkey

Dr. Kürşad Derinkuyu
TENVA Araştırma Merkezi Direktörü
THK Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

Geçtiğimiz Mayıs ayında NWE (Kuzey-Batı Avrupa) ve SWE (Güney-Batı Avrupa) ülkelerinin birleşerek ortak bir fiyat birleştirme projesi olan PCR (Price Coupling of Regions) modülünü aktifleştirmesi yeniden elektrik piyasalarına odaklanmamıza sebep oldu. Bu vesile ile piyasaların geldiği noktaya göz atacağız ve ülkemizin olası elektrik piyasası beklentilerine değineceğiz.

80’li yıllarda Şili ile başlayan ve sonrasında İngiltere ve Norveç’in takip ettiği elektrik dünyasındaki liberalleşme çalışmaları artık günümüz dünyasının temel politikasına dönüşmüş bulunmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinde bütünleşik dikey yapı parçalanmış, tipik bir güç sisteminin 4 katmanı olan üretim, iletim, dağıtım ve ticaret (toptan ve perakende) değişik derecelerde de olsa ayrıştırmaya tabi tutulmuştur. Tezgâh üstü piyasalar şirketler arası ikili anlaşmalar ile varlığını korumak ile birlikte artık organize piyasa yapısı pek çok ülkede yerleşmeye başlamıştır. Vadeli sözleşmeler ve türev seçenekleri ile piyasalar derinleştirilmeye çalışılmaktadır. Günümüzde uzun vadeli ihtiyaçlar ikili antlaşmalar ve vadeli işlemler piyasalarında kontratlar ile karşılanıyor iken, kısa vadede Gün Öncesi Piyasası, Gün İçi Piyasası, Dengeleme Güç Piyasası ve Yan Hizmetler Piyasası devreye girmektedir.

Diğer pek çok meta için tek bir Avrupa piyasası oluşturulmuşken, henüz elektrikte bu son noktaya gelinebilmiş değildir. Her ülke kendi hızında düzenlemelerine devam ederken, aynı zamanda Avrupa Komisyonu elektrik direktifleri doğrultusunda tek bir Avrupa Enerji Piyasası oluşturabilmek adına, 2003’de ERGEG (European Regulators’ Group for Electricity and Gas) tavsiye grubunu, 2011’de ise yerine ACER (Agency for the Cooperation of Energy Regulators) ajansını kurdu. Bu kurulan gruplar, yol haritası olarak ERI (ERGEG Regional Initiatives) projesini 2006’da geliştirdiler. Proje, Avrupa’yı ilk etapta iç içe geçmiş 7 bölgeye (Baltık, Merkezi-Batı, Merkezi-Doğu, Merkezi-Güney, Güneybatı, Kuzey ve Fransa-Birleşik Krallık-İrlanda) ayırmakta, sonrasında bu bölgeleri birleştirmeyi planlamaktadır. Ek olarak ortak bir düzenleyici dil oluşturabilmek adına Türkiye’nin de gözlemci olarak katıldığı Enerji Topluluğu (Energy Community) 2006’da devreye sokuldu. Diğer yandan işin fiziksel yönlerini ele alıp iletim hatlarını ortak bir düzleme çekebilmek için ise ENTSO-E (European Network of Transmission System Operators for Electricity) 2009’da 36 ülkenin 42 bölgesini içerecek şekilde kuruldu. Günümüzde öngörülen ENTSO-E ağı 5 bölgeden ve 2 gönüllü bölgeden oluşmaktadır.

Avrupa Komisyonu’nda çizilen amaçlara ulaşmak için, düzenleyici ve iletim sistem operatörlerine ek olarak enerji borsaları da piyasaları birleştirebilme adına çalışma başlattılar. Sınırlar arası enterkonnekte kapasite sisteminin yönetilmesi adına 2008’de EMCC şirketi kuruldu ve akabinde 7 enerji borsası (APX, Belpex, EPEX SPOT, GME, Nord Pool Spot, OMIE ve OTE) bir araya gelerek bölgeler için fiyat birleştirmesi projesi PCR (Price Coupling of Regions) üzerinde 2010 yılından itibaren çalışmaya başladılar.

Aradan geçen 4 yılda, PCR projesi artık meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu kapsamda Gün Öncesi Piyasaları için 4 Şubat 2014’de EMCC geçiş dönemi görevini tamamlamış ve yerini Kuzey-Batı Avrupa (NWE) Fiyat Birleştirmesine bırakmıştır. NWE bölgesi Danimarka, Finlandiya, Norveç, İsveç, İngiltere, Belçika, Fransa, Almanya, Lüxemburg ve Hollanda’dan oluşmaktadır. Ek olarak, 13 Mayıs 2014’de SWE (Fransa, İspanya ve Portekiz) bölgesinin de katılımı ile PCR resmi olarak devreye girmiştir.

Gelecekte, IBWT (Italian Borders Market Coupling) projesinin tamamlanması ile İtalya’nın, ve 4M MC projesinin tamamlanması ile de Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan ve Romanya’nın piyasa birleştirmesine dâhil olacağı planlanmaktadır. 2003’te çıkılan yolculuktan bu yana aradan geçen 11 senede oldukça fazla yol alındığı ve alınmaya devam ettiği ortadadır.

Avrupa, bu şekilde kendini geliştirirken, Türkiye 2003’de başladığı yolculuğuna üçlü fiyat ve gün öncesi planlama geçiş dönemlerinin ardından 2011’de Gün Öncesi Piyasasını kurarak devam etmektedir. 2013’de çıkan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) adı altında enerji borsasına yeşil ışık yakmıştır ancak henüz EPİAŞ aktifleşmiş değildir.

Gelecekte elektrik piyasalarının Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de pek çok yeniliğe konu olması beklenmektedir. Bunlar:

  • Zamansal genişleme: Çekirdek Gün öncesi Piyasası olmakla beraber Vadeli İşlemlerin ve Gün İçi Piyasasının birbirleri ile entegrasyonu, yani zaman aralığı birbirinden faklı piyasaların birbirleri ile ilişkilendirilmesini ifade etmektedir. Bugün Güniçi yazılımı artık PMUM tarafından tamamlanmış, testleri yapılmaktadır. Aynı zamanda işlem hacmin artırılabilmesi için uzun vadeli kontratların fiziksel bağlantısının nasıl yapılacağı tartışmamız gereken konular arasındadır.
  • Mekânsal genişleme: Çevre ülkelerle daha verimli çalışan ortak piyasa yapısının kurulması pek çok platformda artık dile getirilen bir konudur. Özellikle çevremizde elektrik satmak isteyen Gürcistan gibi enerji fazlası ülkeler ve altyapı eksikliğinden ötürü elektrik talep eden Irak ve Suriye gibi ülkeler mevcuttur.
  • Yapısal genişleme: Katılımcıların isteklerine paralel daha kapsamlı ürünlerin sunulması günümüz dünyasının olmazsa olmazlarındandır. Bugün Avrupa’da “profil blok” ya da “ramp-up” kısıtlar gibi santrallerin teknik kısıtlarını göze alan ürünler mevcuttur. Bunlar gibi ilerde ihtiyaç duyabileceğimiz ürünleri geliştirebilmek, piyasa ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına kendimize ait açık kodlu bir düzlemde çalışmamız, araştırmacılarımızı eğitip bilgi birikimi sağlayabilmek adına son derece mühimdir.
  • Dikey genişleme: Diğer enerji piyasalarının (doğalgaz, petrol, gibi) kurulması ve birbirlerine entegre edilmesi ise ajandamızdaki bir diğer maddedir. Elektrik üretiminin büyük bölümünün doğalgazdan karşılandığı ülkemizde yatırımcıların risklerini daha iyi değerlendirebilmeleri için doğalgaz piyasasını da bir an önce kurmamız gerekmektedir.

Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi kendimize bir tarih-yol haritası çıkartıp, bir an önce hedeflerimize ulaşmamız rekabetçi bir piyasa olabilmemiz için zaruridir.-“This article has been prepared in Turkish”

Dr. Kürşad Derinkuyu
TENVA Araştırma Merkezi Direktörü
THK Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

Geçtiğimiz Mayıs ayında NWE (Kuzey-Batı Avrupa) ve SWE (Güney-Batı Avrupa) ülkelerinin birleşerek ortak bir fiyat birleştirme projesi olan PCR (Price Coupling of Regions) modülünü aktifleştirmesi yeniden elektrik piyasalarına odaklanmamıza sebep oldu. Bu vesile ile piyasaların geldiği noktaya göz atacağız ve ülkemizin olası elektrik piyasası beklentilerine değineceğiz.

80’li yıllarda Şili ile başlayan ve sonrasında İngiltere ve Norveç’in takip ettiği elektrik dünyasındaki liberalleşme çalışmaları artık günümüz dünyasının temel politikasına dönüşmüş bulunmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinde bütünleşik dikey yapı parçalanmış, tipik bir güç sisteminin 4 katmanı olan üretim, iletim, dağıtım ve ticaret (toptan ve perakende) değişik derecelerde de olsa ayrıştırmaya tabi tutulmuştur. Tezgâh üstü piyasalar şirketler arası ikili anlaşmalar ile varlığını korumak ile birlikte artık organize piyasa yapısı pek çok ülkede yerleşmeye başlamıştır. Vadeli sözleşmeler ve türev seçenekleri ile piyasalar derinleştirilmeye çalışılmaktadır. Günümüzde uzun vadeli ihtiyaçlar ikili antlaşmalar ve vadeli işlemler piyasalarında kontratlar ile karşılanıyor iken, kısa vadede Gün Öncesi Piyasası, Gün İçi Piyasası, Dengeleme Güç Piyasası ve Yan Hizmetler Piyasası devreye girmektedir.

Diğer pek çok meta için tek bir Avrupa piyasası oluşturulmuşken, henüz elektrikte bu son noktaya gelinebilmiş değildir. Her ülke kendi hızında düzenlemelerine devam ederken, aynı zamanda Avrupa Komisyonu elektrik direktifleri doğrultusunda tek bir Avrupa Enerji Piyasası oluşturabilmek adına, 2003’de ERGEG (European Regulators’ Group for Electricity and Gas) tavsiye grubunu, 2011’de ise yerine ACER (Agency for the Cooperation of Energy Regulators) ajansını kurdu. Bu kurulan gruplar, yol haritası olarak ERI (ERGEG Regional Initiatives) projesini 2006’da geliştirdiler. Proje, Avrupa’yı ilk etapta iç içe geçmiş 7 bölgeye (Baltık, Merkezi-Batı, Merkezi-Doğu, Merkezi-Güney, Güneybatı, Kuzey ve Fransa-Birleşik Krallık-İrlanda) ayırmakta, sonrasında bu bölgeleri birleştirmeyi planlamaktadır. Ek olarak ortak bir düzenleyici dil oluşturabilmek adına Türkiye’nin de gözlemci olarak katıldığı Enerji Topluluğu (Energy Community) 2006’da devreye sokuldu. Diğer yandan işin fiziksel yönlerini ele alıp iletim hatlarını ortak bir düzleme çekebilmek için ise ENTSO-E (European Network of Transmission System Operators for Electricity) 2009’da 36 ülkenin 42 bölgesini içerecek şekilde kuruldu. Günümüzde öngörülen ENTSO-E ağı 5 bölgeden ve 2 gönüllü bölgeden oluşmaktadır.

Avrupa Komisyonu’nda çizilen amaçlara ulaşmak için, düzenleyici ve iletim sistem operatörlerine ek olarak enerji borsaları da piyasaları birleştirebilme adına çalışma başlattılar. Sınırlar arası enterkonnekte kapasite sisteminin yönetilmesi adına 2008’de EMCC şirketi kuruldu ve akabinde 7 enerji borsası (APX, Belpex, EPEX SPOT, GME, Nord Pool Spot, OMIE ve OTE) bir araya gelerek bölgeler için fiyat birleştirmesi projesi PCR (Price Coupling of Regions) üzerinde 2010 yılından itibaren çalışmaya başladılar.

Aradan geçen 4 yılda, PCR projesi artık meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu kapsamda Gün Öncesi Piyasaları için 4 Şubat 2014’de EMCC geçiş dönemi görevini tamamlamış ve yerini Kuzey-Batı Avrupa (NWE) Fiyat Birleştirmesine bırakmıştır. NWE bölgesi Danimarka, Finlandiya, Norveç, İsveç, İngiltere, Belçika, Fransa, Almanya, Lüxemburg ve Hollanda’dan oluşmaktadır. Ek olarak, 13 Mayıs 2014’de SWE (Fransa, İspanya ve Portekiz) bölgesinin de katılımı ile PCR resmi olarak devreye girmiştir.

Gelecekte, IBWT (Italian Borders Market Coupling) projesinin tamamlanması ile İtalya’nın, ve 4M MC projesinin tamamlanması ile de Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan ve Romanya’nın piyasa birleştirmesine dâhil olacağı planlanmaktadır. 2003’te çıkılan yolculuktan bu yana aradan geçen 11 senede oldukça fazla yol alındığı ve alınmaya devam ettiği ortadadır.

Avrupa, bu şekilde kendini geliştirirken, Türkiye 2003’de başladığı yolculuğuna üçlü fiyat ve gün öncesi planlama geçiş dönemlerinin ardından 2011’de Gün Öncesi Piyasasını kurarak devam etmektedir. 2013’de çıkan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) adı altında enerji borsasına yeşil ışık yakmıştır ancak henüz EPİAŞ aktifleşmiş değildir.

Gelecekte elektrik piyasalarının Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de pek çok yeniliğe konu olması beklenmektedir. Bunlar:

  • Zamansal genişleme: Çekirdek Gün öncesi Piyasası olmakla beraber Vadeli İşlemlerin ve Gün İçi Piyasasının birbirleri ile entegrasyonu, yani zaman aralığı birbirinden faklı piyasaların birbirleri ile ilişkilendirilmesini ifade etmektedir. Bugün Güniçi yazılımı artık PMUM tarafından tamamlanmış, testleri yapılmaktadır. Aynı zamanda işlem hacmin artırılabilmesi için uzun vadeli kontratların fiziksel bağlantısının nasıl yapılacağı tartışmamız gereken konular arasındadır.
  • Mekânsal genişleme: Çevre ülkelerle daha verimli çalışan ortak piyasa yapısının kurulması pek çok platformda artık dile getirilen bir konudur. Özellikle çevremizde elektrik satmak isteyen Gürcistan gibi enerji fazlası ülkeler ve altyapı eksikliğinden ötürü elektrik talep eden Irak ve Suriye gibi ülkeler mevcuttur.
  • Yapısal genişleme: Katılımcıların isteklerine paralel daha kapsamlı ürünlerin sunulması günümüz dünyasının olmazsa olmazlarındandır. Bugün Avrupa’da “profil blok” ya da “ramp-up” kısıtlar gibi santrallerin teknik kısıtlarını göze alan ürünler mevcuttur. Bunlar gibi ilerde ihtiyaç duyabileceğimiz ürünleri geliştirebilmek, piyasa ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına kendimize ait açık kodlu bir düzlemde çalışmamız, araştırmacılarımızı eğitip bilgi birikimi sağlayabilmek adına son derece mühimdir.
  • Dikey genişleme: Diğer enerji piyasalarının (doğalgaz, petrol, gibi) kurulması ve birbirlerine entegre edilmesi ise ajandamızdaki bir diğer maddedir. Elektrik üretiminin büyük bölümünün doğalgazdan karşılandığı ülkemizde yatırımcıların risklerini daha iyi değerlendirebilmeleri için doğalgaz piyasasını da bir an önce kurmamız gerekmektedir.

Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi kendimize bir tarih-yol haritası çıkartıp, bir an önce hedeflerimize ulaşmamız rekabetçi bir piyasa olabilmemiz için zaruridir.

TENVAhttps://www.tenva.org
Türkiye Enerji Vakfı (TENVA), enerji kaynakları, teknolojileri, politikaları ve enerji piyasalarında gerçekleşmekte olan ulusal ve uluslararası gelişmelere aktif katkı sunmak için 2012 yılında faaliyetlerine başladı. Enerji sektörüne özel Türkiye'nin ilk ve tek düşünce kuruluşu olmanın verdiği ağırlıkla çalışmalarını gerçekleştiren TENVA bünyesinde; Enerji Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Araştırma Merkezi, Uluslararası Enerji Politikaları ve Diplomasisi Araştırma Merkezi, Enerji Piyasaları ve Düzenleyici İşlemler Araştırma Merkezi yer almaktadır. TENVA, dünya piyasalarındaki eğilimler ve politik gelişmeler dikkate alınarak; uluslararası bir bakış ve disiplinler arası bir anlayış ile sektörü ele alıyor ve bu anlayış çerçevesinde 2013 Haziran ayından bu yana aylık olarak Enerji Panorama dergisini yayınlıyor.

Benzer

Sosyal Medya

513BeğenenlerBeğen
431TakipçilerTakip Et
13,423TakipçilerTakip Et

Haber bültenimize abone ol

E-Bülten abonemiz olun, enerji sektörüne dair en güncel haberler ve duyurular her hafta e-posta adresinize gelsin.

spot_img

En Son Haberler